Çevresel sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği, günümüzün en büyük küresel zorluklarındandır. Sanayi sektörleri, özellikle yüksek enerji tüketimine sahip olanlar, bu sorunun çözümünde özel bir rol oynamaktadır. Demir-çelik sektörü, enerji yoğun üretim süreçleri nedeniyle sera gazı emisyonlarına büyük ölçüde katkıda bulunan bir sektördür. Ancak, AB Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası çerçeveler, demir-çelik sektörünün çevresel etkilerini azaltma yönünde atılan adımları hızlandırmakta ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi düzenlemeler, bu çabaların önemini artırmaktadır.
Karbon ayak izi hesaplama, demir-çelik sektörünün faaliyetlerinin çevresel etkilerini anlamak ve değerlendirmek için kritik bir süreçtir. Üretim prosesleri, enerji tüketimi ve hammaddenin işlenmesi gibi aşamalar, sera gazı emisyonlarının yoğunlaştığı alanlardır. Bu hesaplamalar, hangi aşamalarda en fazla emisyonun kaynaklandığını belirlemek, etkili stratejiler geliştirmek ve hedefleri belirlemek açısından kritik öneme sahiptir.
Karbon ayak izi raporlaması ise şirketlerin çevresel etkilerini paydaşlarıyla paylaşmasına ve hesap verebilirlik ilkesine uygun olarak hareket etmesine olanak tanır. Bu şeffaflık, müşteriler, yatırımcılar ve diğer paydaşlar arasında güveni artırabilir ve sektörün sürdürülebilirlik taahhütlerini vurgular.
Demir-çelik sektörü, dekarbonizasyon stratejileriyle hem çevresel hem de finansal açıdan sürdürülebilir bir geleceğin temellerini atabilir. Bu stratejiler, yenilenebilir enerji kullanımını artırma, enerji verimliliğini artırma, malzeme kullanımını optimize etme ve emisyonları azaltmaya yönelik yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesini içerebilir. AB Yeşil Mutabakatı'nın hedefleri, demir-çelik sektörünü karbon azaltma konusunda daha fazla çaba harcamaya teşvik ederken, Paris İklim Anlaşması da uluslararası taahhütleri hatırlatmaktadır.
Demir ve Çelik sektörü için 1 Ekim 2023 tarihinde başlayacak olan Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM), sektörün karbon kaçağı (sızıntısı) sorununu ele almada önemli bir adımdır. SKDM'nin yürürlüğe girmesiyle birlikte, demir-çelik sektörünün her 3 ayda bir defa karbon ayakizi hesaplama ve raporlama yapması zorunludur.
Demir-çelik sektörü, karbon ayak izi hesaplama, raporlama ve dekarbonizasyon stratejileriyle çevresel etkilerini azaltma ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlama potansiyeline sahiptir. AB Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası taahhütler, sektörün bu yönde atacağı adımları yönlendirmektedir. Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması ise sektöre daha fazla sorumluluk yüklemekte ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemek için önemli bir araç olmaktadır. Demir-çelik sektörü, karbon azaltma hedefleri doğrultusunda ilerlerken, diğer endüstrilere de ilham vererek sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkı sağlayabilir.
Headquarter: Merdivenköy Mh. Nur Sk. A Blok K:12 D:115 Business, 34730 Kadıköy/İstanbul
R&D Center: Bilişim Vadisi, Muallimköy Mah. Deniz Cad. No: 143/8 C1 Blok Zemin Kat Kapı No: Z01 Gebze/Kocaeli